Ak Parti 16.istişare toplantısı sona erdi
Ak Parti 16.istişare toplantısı sona erdi
Kızılcahamam Kampı BaşbakanRecep Tayyip Erdoğanın yaptığı kapanış konuşması ile sona erdi
Kızılcahamam Kampı BaşbakanRecep Tayyip Erdoğanın yaptığı kapanış konuşması ile sona erdi
Kızılcahamam Kampı BaşbakanRecep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı kapanış konuşması ile sona erdi. Erdoğan konuşmasında BDP’ye ve terör örgütüne “Silahı bırakıp sandığa gidin” çağrısı yaptı. Erdoğan referandum sonrası ortaya çıkan yüzde 42’lik hayır oylarının gerekçesinin ise yapılan araştırmalara göre Anayasa değişiklik paketinden bağımsız olduğunu söyledi.
Kızılcahamam Asya Termal Tesisleri’nde iki gün süreyle devam eden AKP 16. İstişare ve Değerlendirme toplantısı Başbakan Erdoğan'ın yaptığı kapanış konuşmasıyla bugün sona erdi. Başbakan Erdoğan, iki gün süreyle ülke meselelerinin partililer ile istişare edildiği ve yol haritasının belirlendiğini belirttiği konuşmasında terör ve referandum sonuçlarına ilişkin mesajlar verdi. Konuşmasında parti içinde teşkilatın görüşlerinin alınmasının demokrasinin önemli bir örneği olduğunu ifade eden Erdoğan, “Kendi içinde demokrat olamayanlar demokrasiyi parti bünyesinde hakim kılamayanlar ülke siyasetinde demokrat olamaz demokrasiyi güçlendirecek adımlar atamazlar” diye konuştu.
Parti içinde atılan adımların genel başkanın bilgisi dışında atıldığı, genel başkanın sözlerinin partililer tarafından tekzip edildiği siyasi partiler olduğunu belirttiği sözleri ile anamuhalefet partisi CHP ve BDP’ye göndermeler yapan Erdoğan “Bir kısım partilerin eleştiriye ne kadar kapalı olduğuna şahit oluyorsunuz. Bazılarında verilecek kararlarda bir yerlerden izin almaları gerektiğini görüyorsunuz” dedi.
“45 vilayette 69 bin 300 kişi ile kamuoyu araştırması yapıldı. Bu araştırma seçmen davranışlarını oylama sonrası incelemek noktasında Türkiye’de ve dünyada yapılmış en büyük en kapsamlı araştırma olma özelliğini taşıyor. Biz 12 Eylül akşamı bir söz vermiştik. Hayır diyen yüzde 42’nin neden hangi gerekçelerle hayır dediğini anlamak için çaba sarf edeceğimizi ifade etmiştik. O andan itibaren çalışmalara başladık. İlk planda kapsamlı büyük boyutlu bilimsel ve titiz bir araştırma yatık. Evet diyenlerin ve hayır diyenlerin gerekçelerini anlamaya milletin ortaya koyduğu iradeyi analiz etmeye önem verdik. Henüz bunu noktalamış değiliz. Kalan 36 vilayette de aynı araştırmayı yapacağız ve 81 ilde bunu tamamlamak suretiyle 2011 seçiklerine bir zemin oluşturacağız… 12 Eylül halk oylamasında hayır diyenlerin muhalefetin ve medyanın bu noktadaki mülahazalarının çok ötesinde gerekçelerle hayır dedikleri ortaya çıkmıştır. Yaşam tarzlarının ya da laikliğin tehdit altında olduğu yönündeki değerlendirmelerin gerçeği yansıtmadığını bu hususların hayır tercihinde belirleyici olmadığını bir kez daha gördük. Hayır tercihinin önemli oranda paketin içeriğinden bağımsız şekillendiği de görülmüş oldu. Hayır diyenler paketin içeriğini anlatmadılar. 69 bin 300 kişiye birebir ulaşılarak yapılan bu araştırma haritanın farklı renklere boyandığı toplumun karpuz gibi ikiye bölündüğü tezlerini geçersiz kılmıştır. Marmara’daki vatandaşın hayır tercihi ile Akdeniz’deki Ege’deki ülkenin diğer bölgelerindeki hayır tercihi farklı gerekçelere dayanıyor. Bu gerekçelerin yanlış bilgilendirme gerçek dışı propaganda topluma pompalanan sanal korkulardan kaynaklandığın müşahede ettik. Bunu mazeret olarak kendimizi rahatlatan gerekçe olarak görmüyoruz. Bu araştırma aynı zamanda bize yeni sorumluluklar yükleyen sonuçları da ortaya koymuştur.“
81 ilde üniversite kurduklarını hatırlatan Erdoğan “Barış adına ortada dolaşan bazı çevreler ne yazık ki şu anda bazı üniversitelerin rektörlerine varıncaya kadar tehditlere seyirci kalıyorlar. Bunu neyle izah edeceksiniz. Bunun kaynağı nerden belli. Bunlar yapılıyor. Okullarda öğretmenler camilerde imamlar tehdit altında” dedi. Erdoğan şunları kaydetti:
“Ne istiyorsunuz ne verelim ki bu işlerden vazgeçin. Bu ülkede Tayyip Erdoğan hangi hakka sahipse Kürt kökenli vatandaşım da aynı hakka sahip fark olan ne. Ben Rizeliyim diye farklı bir şey talep etmiyorum ki benim böyle bir derdim yok ki. O da aynı hakka sahip. Parlamentomda Kürt kökenli 100'e yakın arkadaşım var. Sadece benim partimde 60’a aşkın var. Bizim sorunumuz yok. Yargıda var en üst düzeyde. Bir çok kurumunda var. Olmayan ne? Sıkıntı nerde? Akıl almaz şeyler gündeme getirildi. Ama bunlara karşı milletçe el ele omuz omuza durmak durumundayız. Zira biz 780 bin kilometrekarelik vatan toprağında operasyona ameliyata müsaade edemeyiz . Tarihe bunun hesabını veremeyiz.”
Erdoğan terör örgütünün küçük yaştaki çocukları ellerine Molotof kokteyli vermek ve otobüslere saldırtmak suretiyle kullandığına da dikkat çekerken, "Molotof kokteylini o çocuğun eline tutuşturan kim. Onun için çocuklarla ilgili yasayı başlık olarak değiştirdik. Suça itilen çocuklar dedik. Çünkü onlar ne yazık ki aldatıldılar kandırıldılar. Bu işi şuurlu bilerek yaptıklarına inanmıyorum” dedi.
“Kimsenin önünde elimizi ovuşturamayız. Kimsenin karşısında boynumuzu bükemeyiz. Kimsenin politika dayatmasına gündemimizi belirlemesine müsaade etmeyiz. Türkiye onurlu dış politikası ile barış çağrıları ili hakkın yanında durmaya hakkı söylemeye mazlumun mağdurun sesi nefesi olmaya devam edecektir. Kardeşliğimiz en büyük zenginliğimizdir. Bu ülkenin birliğine kastedenler tarih boyunca nasıl duvara çarptıysalar bugün de yarın da duvara çarpacaklar. Gençlerin kanından beslenen vampirlere anaların gözyaşından beslenen fırsatçılara rağmen bu ülkenin kardeşliğin8i yüceltmeye çimentosuna güç katmaya devam edeceğiz.”
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.