Erdoğan uyarmıştı! Türkiye için tehlike alarmı çaldı: Tarihin en düşük doğurganlık oranı
Erdoğan uyarmıştı! Türkiye için tehlike alarmı çaldı: Tarihin en düşük doğurganlık oranı
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Türkiye'nin doğurganlık oranının 1,51'e düştüğünü ve yaşlı nüfus oranının arttığını belirterek, nüfus politikalarının önemine değindi
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Türkiye'nin doğurganlık oranının 1,51'e düştüğünü ve yaşlı nüfus oranının arttığını belirterek, nüfus politikalarının önemine değindi
Cumhurbaşkanı Erdoğan düşen doğurganlık oranıyla ilgili "Bu Türkiye açısından varoluşsal bir felakettir, tehdittir." uyarısında bulunmuştu.
Doğurganlık Oranındaki Düşüş: Dünya genelinde ortalama doğurganlık oranı 2,32 iken, Türkiye'de bu oran 1,51'e geriledi. Bu durum, yaşlı nüfus oranının hızla artmasına yol açıyor.
Evlilik ve Anne Olma Yaşının Artışı: Türkiye'de ilk evlilik yaşı erkeklerde 28,3, kadınlarda ise 25,7 düzeyinde. İlk doğum yaşı ise 27'ye yükselmiş durumda. Evlilik ve anne olma yaşının yükselmesi doğurganlık oranlarını düşürüyor.
Doğum Sayısındaki Azalma: 2014 yılında 1 milyon 351 bin olan doğum sayısı, 2023 yılında 958 bin 408'e düştü. Bu da doğurganlık oranlarında 10 yıl içinde yaklaşık 400 binlik bir azalma olduğunu gösteriyor.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, bir otelde düzenlenen, Ailenin Güçlendirilmesi ve Dinamik Nüfus Yapısı Sempozyumu'nda yaptığı konuşmada, güçlü, dinamik ve üretken bir nüfus yapısı hedefiyle aileyi güçlendirme stratejileri geliştirdiklerini belirtti.
DOĞURGANLIK ORANI TEHLİKELİ BİR HIZLA DÜŞÜYOR
Doğurganlık hızının düştüğünü, yaşlı nüfus oranının yükseldiğini kaydeden Bakan Göktaş, dünya genelinde ortalama 2,32 olan doğurganlık hızının, Türkiye'de 1,51'e gerilediğini, 65 yaş üstü yaşlı nüfus oranının ise yüzde 10'u geçtiğini söyledi.
Türkiye'de, 1960'lı yıllardan itibaren benimsenen nüfusu kontrol altına almaya yönelik politikaların demografik yapıda değişimler meydana getirdiğini aktaran Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu durumun önüne geçmek adına 2007'den bugüne hazırlanan kalkınma planlarımızda nüfus destekli politikalar, vazgeçilmez bir unsur haline geldi. Nüfusu destekleyen politikalarla verimli sonuçlara ulaşmak, hiç şüphesiz uzun ve kararlılık gerektiren bir süreç. Bu süreçte güncel şartlara hakim olmak da büyük önem arz ediyor.
Bugün nüfus dinamizmindeki düşüş, toplumsal değişimlerle paralel bir seyir çiziyor. Bireysellik, cinsiyetsizleştirme, aile kurumunu zayıflatıyor ve insanı yalnızlaştırıyor. Evlilik, çocuk sahibi olmak artık günümüz insanının öncelikler sıralamasında çok geri planda kaldı. Doğurganlık hızındaki düşüşün, sadece ekonomik sebeplerle açıklanmayacağını hepimiz biliyoruz. Zira refah düzeyi yüksek toplumlarda doğurganlık hızı düşme eğilimini sürdürüyor. Bu anlamda nüfus politikalarının gerçekçi ve çok yönlü bir bakış açısıyla belirlenmesi gerektiğini düşünüyoruz."
Bakan Göktaş, eğitim ve nüfusu güçlendirmek için bütüncül stratejilerle ilerlemenin önemli olduğuna inandıklarını dile getirdi.
"İLK EVLİLİK YAŞI ERKEKLERDE 28,3, KADINLARDA İSE YÜZDE 25,7 DÜZEYİNDE"
Küresel ölçekteki eğilime paralel olarak Türkiye'de de evliliklerin ve doğum oranlarının giderek azaldığını vurgulayan Göktaş, şunları kaydetti:
"İlk evlilik yaşı erkeklerde 28,3, kadınlarda ise yüzde 25,7 düzeyinde. İlk doğumda ortalama anne yaşı 27'ye ulaşmış durumda. Evlenme ve ilk anne olma yaşının yükselmesi, doğal olarak doğurganlık hızının düşmesine ve doğumların azalmasına da sebep oluyor. 2014 yılında 1 milyon 351 bin olan doğum sayısı, 2023 yılında 958 bin 408'e düşmüş. Yani 10 yılda doğum oranları yıl bazında yaklaşık 400 bin seviyesinde azalma göstermiştir.
2008 ve 2023 yılları arasındaki binde 1,4 olan boşanma oranları, 2,01'e yükselmiştir. Birçok değişkenden etkilenen bu oranların iyileşmesi için büyük bir gayretle, kararlılıkla çalışıyoruz. Zira demografik yapımızın, az önce de vurguladığım gibi kısa, orta ve uzun vadede istihdam, sosyal güvenlik, bakım, ekonomi, savunma gibi birçok alanda, sürdürülebilir kalkınma açısından sorunlara yol açabileceğini görüyoruz. Biz de bugün ulaştığımız refah düzeyini korumak adına somut adımlar atıyoruz."
"12 İLDE SAHA ARAŞTIRMALARINI BAŞLATTIK"
Bakan Göktaş, bu yıl Birleşmiş Milletler Uluslararası Aile Yılı'nın 30. yıl dönümünde, Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı'nı ilan ettiklerini anımsattı.
Beş temel amaç çerçevesinde hazırladıkları eylem planında, refah, sosyal politika ve dijitalleşme ve çevre temalarının yanı sıra küresel riskler ve demografiye özel bir bölüm ayırdıklarını anlatan Göktaş, "Altı ay önce aile ve nüfus politikaları ile ilgili çalışmalarımıza ivme kazandırmak amacıyla Aile ve Nüfus Politikaları Daire Başkanlığını kurduk. Daire başkanlığımızın çalışmalarıyla öncelikle ulusal ve uluslararası nüfus politikalarını detaylı inceliyoruz." diye konuştu.
Doğurganlık ve anne babalık fikrine ilişkin saha araştırmalarına başladıklarını belirten Bakan Göktaş, şu değerlendirmelerde bulundu:
"12 ilde doğurganlık ve anne babalık fikrine ilişkin saha araştırmalarını başlattık. Böylece, kuşaklar arası farklılıkların kök nedenlerini daha iyi anlamayı ve toplumumuzun ihtiyaçlarına uygun sosyal politikalar üretmeyi hedefliyoruz. Diğer yandan, kasım ayında aile ve nüfus konularını ele almak üzere 27 kurumdan oluşan Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Koordinasyon Kurulu'nu bir araya getirdik.
Nüfus politikalarımızın ülke genelinde daha etkin uygulanmasını sağlamak, demografik yapıdaki gelişmeleri izlemek ve değerlendirmek üzere Nüfus Politikaları Kurulu'nu önümüzdeki günlerde oluşturuyoruz. Kurulumuzun çalışmaları ile ulusal nüfus eylem planını hazırlayacak, kısa, orta ve uzun vadeli nüfus eylemlerinin uygulanmasını sağlayacağız. Bu anlamda aileyi ve çocuğu koruyan, kadını güçlendiren politikalarımızla dinamik bir nüfus yapısı oluşturmaya kararlıyız."
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.