Atatürk'ün 1932 yılında yayınladığı 'sokak köpeği' genelgesi... Sorun böyle çözülmüş

Kızılcahamam 08.06.2024 - 01:07, Güncelleme: 09.06.2024 - 00:47 33335+ kez okundu.
 

Atatürk'ün 1932 yılında yayınladığı 'sokak köpeği' genelgesi... Sorun böyle çözülmüş

Atatürk'ün 1932 yılında yayınladığı 'sokak köpeği' genelgesi... Sorun böyle çözülmüş Sokaklarda terör estiren sahipsiz köpeklerle ilgili çalışılan kanuni düzenlemeye karşı çıkan çevreler Atatürkçülük maskesi kullanırken, M.Kemal'in iktidarında başıboş bütün köpeklerin itlaf edilmesine dair genelge yayınlandığı ortaya çıktı.

Başıboş sokak köpeklerinin sahiplenilmedikleri durumunda ‘uyutulması’ usulünü içeren kanun teklifinin TBMM’ye getirilmesi gündemdeyken bir takım lobiler Atatürkçülük maskesiyle düzenlemeye muhalefet ediyor. Hayvanseverlik adı altında gerçekleştirilen karşı görüşlerde, sokak köpeklerinin "önce toplatılıp sonra öldürüleceği savunuluyor. “Yaşam için yasa” adlı eylemler düzenleyen gruplar, ajitatif söylemlerde bulunuyor. Gündeme gelecek düzenlemeyi sulandırmaya çalışan gruplar, özellikle savunmasız çocuklara karşı vahşi olaylara girişen başıboş köpeklerin sokakları istila etmesini normalleştirmeye çalışıyor. Tarihi gerçekler, Türkiye’nin geçmişte de başıboş köpek sorunu yaşadığını ve hukuki olarak seferber olduğunu yansıtıyor. CHP’nin tek parti iktidarı döneminde Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal’in başıboş köpek sorununa karşı aldığı önlemler, “Atatürkçülük” maskesiyle günümüzde hükümetin düzenlemesine itiraz eden çevrelere cevap niteliği taşıyor. Resmi Gazete’de 13 Haziran 1932 tarihinde yayınlanan genelgeye göre Atatürk hükümetinin, “sahipsiz ve maskesiz dolaşan köpeklerin itlaf edilmesini” kararlaştırdığı görülüyor. Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti’nin (Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı) yayımladığı “köpeklere karşı ittihaz edilecek tedbirler” hakkındaki genelgede (tamim) şu maddeler yer alıyor: Sahipsiz olan bütün köpekler itlaf edilecektir. Şehir ve kasabalar dahilinde beslenen sahipsiz köpekler, hiçbir surette başı boş olarak mahalle arlarında, çarşı ve pazarda dolaştırılmayacaktır. Dolaştırmak isteyenler hayvanın ısırmasına mahal bırakmamak üzere ağız ve burnuna maske takmaya mecbur tutulacaklardır. Bu hususun şehir ve kasabalar dahilinde belediyeler tarafından neşir ve ilanı ile şiddetli murakabe edilmesi ve muhalif hareket edenler hakkında belediyece ceza tatbik edilmesi icap eder. Maskesiz görülecek köpeklerin itlaf edileceği de halka tefhim edilecek (duyurulacak) ve bunu müteakip maskesiz dolaştığı görülen köpekler itlaf edilecektir. Köylerde bulunan sahipli köpekler gündüzleri bir mahalde bağlı olarak bulundurulacak ve ancak geceleri bekçilik işini görebilmeleri için serbest bırakılacaklardır. Bu mecburiyet köy ihtiyar heyeti vasıtası ile bütün köylülere tamim edilecek ve mecburiyete riayet etmeyenlerin köpekleri itlaf edilecektir. Köpeklerin itlafında kullanılacak zehir masrafı şehir ve kasabalar belediyelerine aittir, Bununla beraber zaruret hissedilecek olursa ve makamı vilayetçe lüzum gösterilirse Vekaletimizce sari (bulaşıcı) hastalıklar tahsisatında muavenette bulunulacaktır. Mahallince münasip görülen yerlerde başı boş kopeklerin kurşunla itlafı daha ameli olur. Tamim muhteviyatının dikkatle takip ve tatbiki eshabının temini ve vilayet dahilinde bu hususta yapılan icraat hakkında Vekalete peyderpey malumat verilmesi ehemmiyetle rica olunur.”
Atatürk'ün 1932 yılında yayınladığı 'sokak köpeği' genelgesi... Sorun böyle çözülmüş Sokaklarda terör estiren sahipsiz köpeklerle ilgili çalışılan kanuni düzenlemeye karşı çıkan çevreler Atatürkçülük maskesi kullanırken, M.Kemal'in iktidarında başıboş bütün köpeklerin itlaf edilmesine dair genelge yayınlandığı ortaya çıktı.

Başıboş sokak köpeklerinin sahiplenilmedikleri durumunda ‘uyutulması’ usulünü içeren kanun teklifinin TBMM’ye getirilmesi gündemdeyken bir takım lobiler Atatürkçülük maskesiyle düzenlemeye muhalefet ediyor. Hayvanseverlik adı altında gerçekleştirilen karşı görüşlerde, sokak köpeklerinin "önce toplatılıp sonra öldürüleceği savunuluyor. “Yaşam için yasa” adlı eylemler düzenleyen gruplar, ajitatif söylemlerde bulunuyor. Gündeme gelecek düzenlemeyi sulandırmaya çalışan gruplar, özellikle savunmasız çocuklara karşı vahşi olaylara girişen başıboş köpeklerin sokakları istila etmesini normalleştirmeye çalışıyor.


Tarihi gerçekler, Türkiye’nin geçmişte de başıboş köpek sorunu yaşadığını ve hukuki olarak seferber olduğunu yansıtıyor.

CHP’nin tek parti iktidarı döneminde Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal’in başıboş köpek sorununa karşı aldığı önlemler, “Atatürkçülük” maskesiyle günümüzde hükümetin düzenlemesine itiraz eden çevrelere cevap niteliği taşıyor.

Resmi Gazete’de 13 Haziran 1932 tarihinde yayınlanan genelgeye göre Atatürk hükümetinin, “sahipsiz ve maskesiz dolaşan köpeklerin itlaf edilmesini” kararlaştırdığı görülüyor.

Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti’nin (Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı) yayımladığı “köpeklere karşı ittihaz edilecek tedbirler” hakkındaki genelgede (tamim) şu maddeler yer alıyor:

Sahipsiz olan bütün köpekler itlaf edilecektir.

Şehir ve kasabalar dahilinde beslenen sahipsiz köpekler, hiçbir surette başı boş olarak mahalle arlarında, çarşı ve pazarda dolaştırılmayacaktır. Dolaştırmak isteyenler hayvanın ısırmasına mahal bırakmamak üzere ağız ve burnuna maske takmaya mecbur tutulacaklardır. Bu hususun şehir ve kasabalar dahilinde belediyeler tarafından neşir ve ilanı ile şiddetli murakabe edilmesi ve muhalif hareket edenler hakkında belediyece ceza tatbik edilmesi icap eder.

Maskesiz görülecek köpeklerin itlaf edileceği de halka tefhim edilecek (duyurulacak) ve bunu müteakip maskesiz dolaştığı görülen köpekler itlaf edilecektir.

Köylerde bulunan sahipli köpekler gündüzleri bir mahalde bağlı olarak bulundurulacak ve ancak geceleri bekçilik işini görebilmeleri için serbest bırakılacaklardır. Bu mecburiyet köy ihtiyar heyeti vasıtası ile bütün köylülere tamim edilecek ve mecburiyete riayet etmeyenlerin köpekleri itlaf edilecektir.

Köpeklerin itlafında kullanılacak zehir masrafı şehir ve kasabalar belediyelerine aittir, Bununla beraber zaruret hissedilecek olursa ve makamı vilayetçe lüzum gösterilirse Vekaletimizce sari (bulaşıcı) hastalıklar tahsisatında muavenette bulunulacaktır. Mahallince münasip görülen yerlerde başı boş kopeklerin kurşunla itlafı daha ameli olur. Tamim muhteviyatının dikkatle takip ve tatbiki eshabının temini ve vilayet dahilinde bu hususta yapılan icraat hakkında Vekalete peyderpey malumat verilmesi ehemmiyetle rica olunur.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kizilcahamamhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.