AİHM'den Türkiye'ye türban cezası

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 05.04.2007 - 22:00, Güncelleme: 05.04.2007 - 22:00 2576+ kez okundu.
 

AİHM'den Türkiye'ye türban cezası

AİHM, Ilıcak ve Kavakçı davasını sonuçlandırdı...

AİHM, Kavakçı ve Ilıcak'ın açtığı davada Türkiye'yi haksız buldu ve para ödemeye mahkum etti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), kapatılan Fazilet Partisi'nin eski milletvekilleri Merve Kavakçı, Nazlı Ilıcak ve Mehmet Sılay'ın açtığı davada Türkiye'yi haksız buldu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Merve Kavakçı, Nazlı Ilıcak ve Mehmet Sılay'ın açtıkları davada "özgür seçim hakkının ihlal edildiği" yönünde karar verdi. AİHM, yapılan başvuruyla ilgili olarak, "Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) serbest seçimlerle ilgili 1. protokolünün 3. maddesini ihlal ettiği" görüşüne vardı. Türkiye, karar gereği Kavakçı'ya 4 bin, Sılay'a 3 bin ve Ilıcak'a 5 bin euro ödeyecek. AİHM eski FP'lileri tatmin etmedi Anayasa Mahkemesi tarafından 2001 yılında kapatılan Fazilet Partisi'nin eski milletvekilleri Merve Safa Kavakçı, Nazlı Ilıcak ve Mehmet Sılay, kapatma kararı sonrası kendilerine getirilen politik yasakları protesto amacıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne yaptıkları başvurudan tatmin edici bir sonuç alamadı. Strasbourg Mahkemesi, kapatma kararı sonrası davacılara yönelik beş yıllık politika yasağı kararının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin serbest seçim hakkıyla ilgili maddesine aykırı olduğu sonucuna vardı. Mahkemenin gerekçeli kararında, milletvekillerinin politik haklarının kısıtlanması "vahim bir ceza" olarak tanımlanıyor. Anayasa değişikliğine olumlu not Kararda buna karşılık, Anayasa'da siyasi partilerin kapatılmasıyla ilgili yapılan son değişikliklerin olumlu ve politik hakları kuvvetlendirici nitelikte olduğu not ediliyor. Türk hükümeti de dava konusunda Strasbourg'a gönderdiği savunmalarda, davacıların tezlerini çürütmek yerine, politik haklar ve bireysel özgürlükler konusunda son birkaç yıldır gerçekleştirilen yasal ve anayasal değişiklikleri ön plana çıkarmıştı. Mahkeme öte yandan, davacıların serbest seçim hakkı dışındaki tüm şikayetlerini geri çevirdi. Şikayetlerini büyük ölçüde türban konusuna dayandıran Merve Safa Kavakçı'nın adil yargılanma, din özgürlüğü ve kendisine ayrımcılık yapıldığına dair iddiaları ile, Nazlı Ilıcak ve Mehmet Sılay'ın ifade ve örgütlenme özgürlüklerinin ihlaline ilişkin tezleri, Strasbourg yargıçları tarafından incelenmeye gerek görülmedi. Strasbourg Mahkemesi bu davada Ankara'yı davacılara tazminat ödemekle de cezalandırmadı. Ancak Ankara, Merve Safa Kavakçı'ya 4 bin euro, Nazlı Ilıcak'a 5 bin euro, Mehmet Sılay'a da 3 bin euro mahkeme masrafı ödeyecek. Hitler ve Mussolini benzetmesi Dava için 13 Ekim 2005 tarihinde Strasbourg'da düzenlenen duruşmada Merve Safa Kavakçı "Kendim ve halkıma adalet için buradayım. Kadınların ve gençlerin hayatında fark yaratmak için politikaya atıldım" şeklinde konuşmuştu. Mehmet Sılay da kendisine yönelik yasağın 28 Şubat sürecinde 'militarizm içinde örgütlenen Batı Çalışma Grubu tarafından kararlaştırıldığını' ve bu uygulamanın ancak 'Hitler ve Mussolini döneminde olabileceğini' söylemişti. Nazlı Ilıcak ise 28 Şubat döneminde MGK'nın antidemokratik önlemler aldığını, kendisinin laiklik karşıtı olmadığını ve tam tersine laikliğin demokrasinin yaşaması için 'koşul' olduğunu düşündüğünü söylemiş, Türk hükümetinin bu davada Strasbourg'a gönderdiği savunmalarda Fazilet Partisi'nin kapatılma kararının 'haksız bir uyugulama' olduğunu 'itiraf' ettiğini dile getirmişti.
AİHM, Ilıcak ve Kavakçı davasını sonuçlandırdı...
AİHM, Kavakçı ve Ilıcak'ın açtığı davada Türkiye'yi haksız buldu ve para ödemeye mahkum etti.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), kapatılan Fazilet Partisi'nin eski milletvekilleri Merve Kavakçı, Nazlı Ilıcak ve Mehmet Sılay'ın açtığı davada Türkiye'yi haksız buldu.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Merve Kavakçı, Nazlı Ilıcak ve Mehmet Sılay'ın açtıkları davada "özgür seçim hakkının ihlal edildiği" yönünde karar verdi.

AİHM, yapılan başvuruyla ilgili olarak, "Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) serbest seçimlerle ilgili 1. protokolünün 3. maddesini ihlal ettiği" görüşüne vardı.
Türkiye, karar gereği Kavakçı'ya 4 bin, Sılay'a 3 bin ve Ilıcak'a 5 bin euro ödeyecek.

AİHM eski FP'lileri tatmin etmedi 

Anayasa Mahkemesi tarafından 2001 yılında kapatılan Fazilet Partisi'nin eski milletvekilleri Merve Safa Kavakçı, Nazlı Ilıcak ve Mehmet Sılay, kapatma kararı sonrası kendilerine getirilen politik yasakları protesto amacıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne yaptıkları başvurudan tatmin edici bir sonuç alamadı.

Strasbourg Mahkemesi, kapatma kararı sonrası davacılara yönelik beş yıllık politika yasağı kararının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin serbest seçim hakkıyla ilgili maddesine aykırı olduğu sonucuna vardı. Mahkemenin gerekçeli kararında, milletvekillerinin politik haklarının kısıtlanması "vahim bir ceza" olarak tanımlanıyor.

Anayasa değişikliğine olumlu not

Kararda buna karşılık, Anayasa'da siyasi partilerin kapatılmasıyla ilgili yapılan son değişikliklerin olumlu ve politik hakları kuvvetlendirici nitelikte olduğu not ediliyor. Türk hükümeti de dava konusunda Strasbourg'a gönderdiği savunmalarda, davacıların tezlerini çürütmek yerine, politik haklar ve bireysel özgürlükler konusunda son birkaç yıldır gerçekleştirilen yasal ve anayasal değişiklikleri ön plana çıkarmıştı.

Mahkeme öte yandan, davacıların serbest seçim hakkı dışındaki tüm şikayetlerini geri çevirdi. Şikayetlerini büyük ölçüde türban konusuna dayandıran Merve Safa Kavakçı'nın adil yargılanma, din özgürlüğü ve kendisine ayrımcılık yapıldığına dair iddiaları ile, Nazlı Ilıcak ve Mehmet Sılay'ın ifade ve örgütlenme özgürlüklerinin ihlaline ilişkin tezleri, Strasbourg yargıçları tarafından incelenmeye gerek görülmedi.

Strasbourg Mahkemesi bu davada Ankara'yı davacılara tazminat ödemekle de cezalandırmadı. Ancak Ankara, Merve Safa Kavakçı'ya 4 bin euro, Nazlı Ilıcak'a 5 bin euro, Mehmet Sılay'a da 3 bin euro mahkeme masrafı ödeyecek.

Hitler ve Mussolini benzetmesi

Dava için 13 Ekim 2005 tarihinde Strasbourg'da düzenlenen duruşmada Merve Safa Kavakçı "Kendim ve halkıma adalet için buradayım. Kadınların ve gençlerin hayatında fark yaratmak için politikaya atıldım" şeklinde konuşmuştu.

Mehmet Sılay da kendisine yönelik yasağın 28 Şubat sürecinde 'militarizm içinde örgütlenen Batı Çalışma Grubu tarafından kararlaştırıldığını' ve bu uygulamanın ancak 'Hitler ve Mussolini döneminde olabileceğini' söylemişti.

Nazlı Ilıcak ise 28 Şubat döneminde MGK'nın antidemokratik önlemler aldığını, kendisinin laiklik karşıtı olmadığını ve tam tersine laikliğin demokrasinin yaşaması için 'koşul' olduğunu düşündüğünü söylemiş, Türk hükümetinin bu davada Strasbourg'a gönderdiği savunmalarda Fazilet Partisi'nin kapatılma kararının 'haksız bir uyugulama' olduğunu 'itiraf' ettiğini dile getirmişti.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kizilcahamamhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.