Kısa bir araştırmadan sonra yeniymiş gibi haberleştirilen raporun 2019 tarihli olduğu ve halen görevde olan bir yargı mensubu tarafından yazılmış olduğunu öğrendim. Raporun içeriğinde, itirafçı olanlarla ilgili düşünceler de yer alıyordu. FETÖ mensupları, anında konuyu sosyal medyaya taşıyarak devletin itirafçılığı özendirmek için böyle bir raporu hazırladığı yorumları yaptılar. Oysa ne Cumhurbaşkanlığı’nda ne de devletin ilgili birimlerinde böyle bir çalışma bulunuyor. Aksine FETÖ ile mücadele adli kolluk ve Yargı tarafından devam ettiriliyor. Ama FETÖ mensuplarını ve onları savunanları, itirafçı sayısındaki artış panikletmiş durumda. Biraz rakamlardan söz edeyim...
FETÖ’DE 41 BİN 751 İTİRAFÇI
Türk Silahlı Kuvvetleri’nde 25 bin FETÖ mensubunun tespit edilip ihraç edilmesini sağlayan “Ankesörlü Hat” operasyonlarında gözaltına alınanların yüzde 40’ının itirafçı olması, Fetullahçı Terör Örgütü’nde paniğe sebep oldu.
Çalıntı sorularla askeri okullara sokulan ve şu ana kadar gözaltına alınan 6 bin 500 dolayındaki askeri öğrencinin yüzde 58’inin de etkin pişmanlıktan yararlanarak itirafçı olması, paniği büyüttü.
15 Temmuz’dan bu yana adli kolluk tarafından ifadesi alınanlardan 41 bin 751 FETÖ mensubu itirafçı oldu. Bunların 26 bin 500’ü asker ve sivil kamu personeli. 15 bini ise işadamı, esnaf, bayi, öğrenci gibi sivillerden oluşuyor.
İtirafçı olan kamu personelinin 11 bin 500’ü Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu. Geri kalan 15 bin itirafçı arasında polis, hâkim, savcı, maliyeci, vergi denetmeni, Dış İşleri personeli, Milli Eğitim personeli, müfettiş, kaymakam gibi sivil kamu personeli bulunuyor.
Özellikle, örgüt elebaşı Fetullah Gülen’in sağlık durumunun günden güne bozulması sonrası ortaya çıkan liderlik kavgası nedeniyle, tabanda hızlı çözülme görülüyor.
FETÖ’NÜN TABANI ÇÖZÜLÜYOR
“Tavanı ihanet, ortası ticaret, tabanı ibadet” olarak da tanımlanan FETÖ’nün en bağlı kitlesi üç nedenle kopuş yaşıyor:
Özellikle soru çalma, kumpas davalarında FETÖ’nün rolünün örgüt üyeleri tarafından da kabul edilmesi, 15 Temmuz darbe girişiminde örgütün rolü, kafalarını karıştırmış durumda. Örgüt yöneticilerinin 17/25 Aralık’ta FETÖ elebaşının bedduasıyla başlayıp bugünlerin geçeceğine dair söylemlerinin boş çıkması da inancı zayıflatıyor. Örgütün, önemsediği FETÖ mensuplarını yurtdışına kaçırması ve FETÖ’nün tekrar güçlenip hapisteki örgüt üyelerini çıkaracağı vaadinin gerçekleşmemesi, kopuşlara neden oluyor.
İkincisi, örgütün içine girdiği mali sıkıntı. Özellikle paranın Mustafa Özcan grubunda toplanması ve eskisi gibi örgüt üyelerinin desteklenmemesi, Türkiye’ye gönderilen paraların azalması, gelen paraların da keyfi kullanılması örgüt tabanında kopuşu artıran faktörlerden bazıları.
İTIRAFÇILARI EP’Cİ DİYE TAKİP EDİYORLAR
Üçüncüsü, FETÖ elebaşının hastalığının ilerlemesi ve yerine gelecek kişinin kim olacağı şeklinde Amerika’da yaşanan kavga ve çekişmeler, örgütün taban üzerindeki hâkimiyetinin zayıflamasına yol açıyor. Bundan dolayı da itirafçı sayıları günden güne artıyor. İtirafçı olup yasanın verdiği imkânlardan yararlananların verdiği isimler, yeni isimlerin ortaya çıkmasına sebep oluyor. Özellikle, tıpkı TSK, Polis, Yargı gibi, örgütün “mahrem yapı” diye adlandırdığı kurumlarda olduğu gibi sivil bürokrasideki üyelerinin de ortaya çıkmasından rahatsız olan FETÖ, daha önce kullandığı tetikçilerini bu kez örgüt üyelerine karşı kullanıyor.
tirafçı olan örgüt mensuplarını EP yani “Etkin Pişmanlık” hükümlerinden yararlananlar olarak kodluyor. Konuyu takip edenler, “EP” kısaltmasının sosyal medyada sık sık kullanıldığını görüyor.
HEDEF GÖSTERİYORLAR
“Etkin Pişmanlık”tan yararlananları, soysal medyadan linç kampanyası yaparak hedef gösteriyorlar. Birçok örnek verilebilir ancak, Amerika’da yaşayan firari FETÖ mensubu Emrullah Uslu, Almanya’ya yerleşmiş bir itirafçı için aynen şunları yazdı: “Belgesini teyit ettim. Almanya Köln civarında yaşayan Van’da matematik öğretmenliği yapmış bu kişi itirafçıdır. Çevresindeki kimseye de bunu ifade etmemiş, cemaat içinde de aktif olarak çalışıyor bilgisine ulaştım. İşkence ile filan itirafçı olmamış, gönüllü gidip yakmış insanları.”
FETÖ’cü tetikçiler, yalanlarla, oyalama ve vaatlerle örgüt tabanındaki çözülmeyi engelleyemediği için şimdi de tehditle tutmaya çalıyorlar.
Kaçınılmaz akıbetlerini onlar da görüyorlar artık..