- Dikkat! Birine “delikanlı” sıfatını yakıştırmak için onunla aynı fikirde olmak gerekmiyor.
*
- Delikanlılığının sayısız göstergesi var Çelebi’nin: Ergenekon’a karşı direnişi... Mahkeme salonlarındaki dik duruşu... FETÖ’cü yargıya karşı başkaldırışı... İnançlarından ödün vermeyişi...
Partilerinden istifa eden milletvekilleri, genelde “bizim oylarımızla seçildin, milletvekilliğinden de istifa et” türü çağrılara kulak tıkarlar. Fakat Mehmet Ali Çelebi, kendisine yönelen bu türden çağrılara kulak tıkamayarak... Bir başka delikanlılık daha sergilemiş oldu.
- Meydan okuyarak cevap veriyor bu tür çağrılara Çelebi... Diyor ki: “Benim tezlerimi parti üyeleri arasında referanduma götürelim. Kabul görmezse milletvekilliğinden de istifa edeceğim.” Sandıkla geldiğini ve sandıkla gideceğini vurgulayan Çelebi, parti üyelerinin kendisiyle aynı kanaatleri paylaştığından emin.
*
- Gerçekçi bir öneri mi Çelebi’nin önerisi? Uygulanması mümkün mü bu önerinin? Parti içi bir referandum mekanizması çalıştırılabilir mi? Bilmiyorum, bilemiyorum. Ama bildiğim bir şey var. O da şu: “Milletvekilliğinden de istifa et” çağrılarını kulak arkası etmedi Çelebi. İşin bu kadarı bile önemlidir.
*
- Gelelim istifa gerekçelerine... Uzun, upuzun bir mektupla anlatmış kendisini istifaya sürükleyen süreci. Mektubunu dikkatle okudum...
*
- O mektuptan çıkardığım sonuca göre... İstifasının üç temel nedeni var: BİR: Partinin ideolojik olarak yörüngesinden çıktığını söylüyor. İKİ: Partinin iyi yönetilmediğini söylüyor. ÜÇ: Partinin taktik ve stratejilerinin doğru olmadığını söylüyor.
*
- CHP açısından büyük bir kayıptır Mehmet Ali Çelebi’nin istifası... CHP, “dostlarımız” dediği çevreleri yanı başında tutmak için gösterdiği gayretin en az bin katını, Mehmet Ali Çelebi’yi parti içerisinde tutmak için sergilemeliydi.
*
- “Giderse gitsin” kibrine kapılmamak gerekirdi. Sabırla, inatla gönlü alınmalıydı Çelebi’nin. İtirazlarına kulak verilmeliydi. Dertleşilmeliydi kendisiyle. Yapılanların neden yapıldığı doğru dürüst anlatılmalıydı. İkna edilmeliydi. Bir-iki göstermelik temastan söz etmiyorum, esaslı bir çabadan söz ediyorum.
*
- Mehmet Ali Çelebi, buna değerdi.
SARAY OPERASYONU HA!
İKTİDAR cenahından ne zaman...
“Dış güçler bize operasyon çekiyor” cümlesini işitseler...
Alay edenler...
Küçümseyenler...
“Yok artık” diyenler...
Bugünlerde...
CHP’yi zor durumda bırakan en küçük bir olay karşısında bile...
Hiç düşünmeden...
“Bu bir saray operasyonudur” diyorlar.
*
İşin daha fenası şu:
*
Alay ettiklerinin, küçümsediklerinin, “yok artık” diye karşıladıklarının durumuna düştüklerinin...
Farkında bile değiller...