Karaağaç - Üyücek - Dereneci köyü doğa yürüyüşü

Gezelim Görelim (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 01.01.1970 - 00:00, Güncelleme: 01.01.1970 - 00:00 15572+ kez okundu.
 

Karaağaç - Üyücek - Dereneci köyü doğa yürüyüşü

Kızılcahamamhaber olarak organize ettiğimiz doğa yürüyüşlerimize her ay düzenli olarak devam ediyoruz.Daha önce sitemizden haberdar ettiğimiz ve 20 Ekim olarak tarih verdiğimiz doğa yürüyüşümüzü geçtiğimiz hafta Akyer Barajı girişinden başlayıp

Kızılcahamamhaber olarak organize ettiğimiz doğa yürüyüşlerimize her ay düzenli olarak devam ediyoruz.Daha önce sitemizden haberdar ettiğimiz ve 20 Ekim olarak tarih verdiğimiz doğa yürüyüşümüzü geçtiğimiz hafta Akyer Barajı girişinden başlayıp, Karaağaç Köyü, Üyücek, Dereneci köyünü takip edip D-750 karayolu azaphane mevkiinden devam ederek yürüyüşün başlangıç noktasına toplam 20 km lik bir doğa yürüyüşünün ardından ulaşmış olduk.Bir Sonraki yürüyüşümüz 18 Aralık Pazar güzergahı daha sonra buradan ilan edeceğiz. Oldukça keyifli ve güzel bir havada geçen bu yürüyüşümüze herzaman olduğu gibi yürüyüş liderimiz Bayram Arslanoğlu, Anadolu Lisesi Müdürü Zekai Tekin, Cumhuriyet İlköğretim Okulu öğretmenlerinden Mehmet Gürsoy, Meslek lisesi öğretmeni Osman Gökalp emekli öğretmen Muzaffer Eker hoca ve Mustafa Özdemir den oluşan ekip sabah Lale Pastanesinde yaptığımız kahvaltının ardından yola çıktık.Aydın petrolde bir çay ve yakıt molasının ardından yolumuza devam edip Saat : 09.30 da Bulak köyü önünden Karaağaç köyü yoluna yaklaşık 1 km ilerledikten sonra araçlarımızı buraya park edip çantalarımızı sırtlanıp yola koyulduk. Akyer barajı çevre yolunu takip ederek çıktığımız yolda baraj havzasında suyun bir hayli eksildiğini gördük,8 km lik bir yürüyüşün ardından Karaağaç köyüne geldik, terkedilmiş bir köymü diye düşünürken kediler karşıladı köyün girişinde bizleri daha sonra balkonda bir amcamızı eşiyle otururken gördük, baraj havzasında kalan ve yıllardır kaybolan yerlerine karşı taşınacakları bir yer bulamayan köye geldiğimizi gören yaşlı amcamız bize köylerinin durumunu sordu, tabi doğada yürüdüğümüzü ve köyle bir ilgimizin olmadığını anlattık amcamıza,ama haklı olarak dertlerini ve sıkıntılarını dile getirdi.Arazilerinin baraj havzasına girmesi ile birlikte  1.derece sit alanı ilan edilen köyde yapılaşma yasak, evlerini tamir bile edemediklerini dile getirerek, kendilerine ya bir yer verilmesini veya bulundukları yerde yapılaşmaya müsade edilmesini dile getirdi.Ne kadar hantal bir bürökrasi yapısına sahip olduğumuzu bu köyümüzde bir kez daha gördük.1987 yılında arazileri kamulaştırılan köye henüz bir yerleşim yeri gösterilememiş aradan 25 yıl geçmiş. Biz yürümeye devam edelim Karağaç köyünden sağ tarafa dönüp patika yolu takip ederek köyün eski mezarlıkları karşımıza çıktı.Baraj dolayısı mezarların bir kısmı taşınmış ama bir kısmı duruyor,Buradan yaklaşık  4 km yürüyerek Üyücek köyüne geldik.Bu köyümüzde yaşam belirtisi olarak bir hane gördük, balkonda yaşlı bir teyzemiz yaşlı gözler ile etrafı seyrederken, elimizdeki fotoğraf makinamızı görünce bir anda kayboldu.Köyde bu teyzemizden başka insan göremedik, ama bir iki hane yaşadığını tahmin ediyoruz, köyün cami kapısı önünde ağaçlar büyümüş, kilitli kapısı belki aylarca açılmamış, ama eski ahşap güzel bir camii gördük. Yürüyüşümüze buradan yol boyu takip ederek devam ettik, dereneciye kadar sürekli rampa bir yolu takip etmek bizi biraz yordu ama sonunda hedeflediğimiz dereneci köyüne ulaştık, buraya geldiğimizde saat .14.00 geçmişti ve mola verdik, yürüyüşün en güzel anlarından olan bizim bazlama, sucuk, tavuk ve yeşillikten oluşan öğle yemeğimizin ardından biraz dinlendikten sonra yola devam deyip D-750 karayoluna çıktık.Burada altarnatif bir yol olarak tekrar Akyer barajının bu kez karşıyakasında olan yolu devam ederek te başlangıç noktasına ulaşabilirdik ama günün kısa olması dolayısı ile Azaphane mevkiini takip ederek yolumuza devam ettik. Günün sonunda akçam saat 16.30 civarıydı aracımıza ulaştık.Bir günün ardından eve dönüşte aydın petrolde bir çay molası verdik.Burada bizim gibi doğa yürüyüşünden dönen 4 ekip gördük 100 kişiye yakın bir grup burada mola vermişti, diğer benzinliklere uğrayanlar hariç buda güzel memleketimizi bizden daha iyi tanımak isteyen insanların olduğuğunu görmek bizi mutlu etti. Yol Kenarları seyyar tuvalet gibi.  D-750 karayolu azaphane mevkini takip ederek yürüdüğümüz sırada bir gerçeği görme fırsatımız oldu.Yol boyunda gördüklerimiz karşısında hayretler içerisinde kaldık, şarampoller seyyar tuvalete dönmüş, kamyoncular tarafından atılan içi idrar solu petler, ayakkabılar, çeketler, bebek bezleri, aklınıza gelen herşey hatta ayağını sardığı alçıyı bile çıkartıp kaptanlar yol boylarına atmışlar. Doğayı seven ve sürekli içerisinde olan bir ekip olarak bu durum bizi üzdü, umuyoruz yetkililer bu duruma bir çare bulurlar.     Yorumsuz       YOL KENARLARI SEYYAR TUVALET OLMUŞ  
Kızılcahamamhaber olarak organize ettiğimiz doğa yürüyüşlerimize her ay düzenli olarak devam ediyoruz.Daha önce sitemizden haberdar ettiğimiz ve 20 Ekim olarak tarih verdiğimiz doğa yürüyüşümüzü geçtiğimiz hafta Akyer Barajı girişinden başlayıp

Kızılcahamamhaber olarak organize ettiğimiz doğa yürüyüşlerimize her ay düzenli olarak devam ediyoruz.Daha önce sitemizden haberdar ettiğimiz ve 20 Ekim olarak tarih verdiğimiz doğa yürüyüşümüzü geçtiğimiz hafta Akyer Barajı girişinden başlayıp, Karaağaç Köyü, Üyücek, Dereneci köyünü takip edip D-750 karayolu azaphane mevkiinden devam ederek yürüyüşün başlangıç noktasına toplam 20 km lik bir doğa yürüyüşünün ardından ulaşmış olduk.Bir Sonraki yürüyüşümüz 18 Aralık Pazar güzergahı daha sonra buradan ilan edeceğiz.

Oldukça keyifli ve güzel bir havada geçen bu yürüyüşümüze herzaman olduğu gibi yürüyüş liderimiz Bayram Arslanoğlu, Anadolu Lisesi Müdürü Zekai Tekin, Cumhuriyet İlköğretim Okulu öğretmenlerinden Mehmet Gürsoy, Meslek lisesi öğretmeni Osman Gökalp emekli öğretmen Muzaffer Eker hoca ve Mustafa Özdemir den oluşan ekip sabah Lale Pastanesinde yaptığımız kahvaltının ardından yola çıktık.Aydın petrolde bir çay ve yakıt molasının ardından yolumuza devam edip Saat : 09.30 da Bulak köyü önünden Karaağaç köyü yoluna yaklaşık 1 km ilerledikten sonra araçlarımızı buraya park edip çantalarımızı sırtlanıp yola koyulduk.

Akyer barajı çevre yolunu takip ederek çıktığımız yolda baraj havzasında suyun bir hayli eksildiğini gördük,8 km lik bir yürüyüşün ardından Karaağaç köyüne geldik, terkedilmiş bir köymü diye düşünürken kediler karşıladı köyün girişinde bizleri daha sonra balkonda bir amcamızı eşiyle otururken gördük, baraj havzasında kalan ve yıllardır kaybolan yerlerine karşı taşınacakları bir yer bulamayan köye geldiğimizi gören yaşlı amcamız bize köylerinin durumunu sordu, tabi doğada yürüdüğümüzü ve köyle bir ilgimizin olmadığını anlattık amcamıza,ama haklı olarak dertlerini ve sıkıntılarını dile getirdi.Arazilerinin baraj havzasına girmesi ile birlikte  1.derece sit alanı ilan edilen köyde yapılaşma yasak, evlerini tamir bile edemediklerini dile getirerek, kendilerine ya bir yer verilmesini veya bulundukları yerde yapılaşmaya müsade edilmesini dile getirdi.Ne kadar hantal bir bürökrasi yapısına sahip olduğumuzu bu köyümüzde bir kez daha gördük.1987 yılında arazileri kamulaştırılan köye henüz bir yerleşim yeri gösterilememiş aradan 25 yıl geçmiş.

Biz yürümeye devam edelim Karağaç köyünden sağ tarafa dönüp patika yolu takip ederek köyün eski mezarlıkları karşımıza çıktı.Baraj dolayısı mezarların bir kısmı taşınmış ama bir kısmı duruyor,Buradan yaklaşık  4 km yürüyerek Üyücek köyüne geldik.Bu köyümüzde yaşam belirtisi olarak bir hane gördük, balkonda yaşlı bir teyzemiz yaşlı gözler ile etrafı seyrederken, elimizdeki fotoğraf makinamızı görünce bir anda kayboldu.Köyde bu teyzemizden başka insan göremedik, ama bir iki hane yaşadığını tahmin ediyoruz, köyün cami kapısı önünde ağaçlar büyümüş, kilitli kapısı belki aylarca açılmamış, ama eski ahşap güzel bir camii gördük.

Yürüyüşümüze buradan yol boyu takip ederek devam ettik, dereneciye kadar sürekli rampa bir yolu takip etmek bizi biraz yordu ama sonunda hedeflediğimiz dereneci köyüne ulaştık, buraya geldiğimizde saat .14.00 geçmişti ve mola verdik, yürüyüşün en güzel anlarından olan bizim bazlama, sucuk, tavuk ve yeşillikten oluşan öğle yemeğimizin ardından biraz dinlendikten sonra yola devam deyip D-750 karayoluna çıktık.Burada altarnatif bir yol olarak tekrar Akyer barajının bu kez karşıyakasında olan yolu devam ederek te başlangıç noktasına ulaşabilirdik ama günün kısa olması dolayısı ile Azaphane mevkiini takip ederek yolumuza devam ettik.

Günün sonunda akçam saat 16.30 civarıydı aracımıza ulaştık.Bir günün ardından eve dönüşte aydın petrolde bir çay molası verdik.Burada bizim gibi doğa yürüyüşünden dönen 4 ekip gördük 100 kişiye yakın bir grup burada mola vermişti, diğer benzinliklere uğrayanlar hariç buda güzel memleketimizi bizden daha iyi tanımak isteyen insanların olduğuğunu görmek bizi mutlu etti.

Yol Kenarları seyyar tuvalet gibi. 

D-750 karayolu azaphane mevkini takip ederek yürüdüğümüz sırada bir gerçeği görme fırsatımız oldu.Yol boyunda gördüklerimiz karşısında hayretler içerisinde kaldık, şarampoller seyyar tuvalete dönmüş, kamyoncular tarafından atılan içi idrar solu petler, ayakkabılar, çeketler, bebek bezleri, aklınıza gelen herşey hatta ayağını sardığı alçıyı bile çıkartıp kaptanlar yol boylarına atmışlar. Doğayı seven ve sürekli içerisinde olan bir ekip olarak bu durum bizi üzdü, umuyoruz yetkililer bu duruma bir çare bulurlar.

 

 

Yorumsuz

 

 

 

YOL KENARLARI SEYYAR TUVALET OLMUŞ

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kizilcahamamhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.