Ünlü Sanatçı Tansel Öngel'in İlginç Kızılcahamam Anısı

Tansel Öngel, açıklamasının bir yerinde “Benim özel ilgi alanım mezarlık dolaşmaktır.” deyince Ahmet Mümtaz Taylan “Biraz açar mısın? Bir yakınının olmadığı mezarlıklara da mı gidiyorsun?” diye sordu. "Çocukken izciydim" Öngel “Evet. Çocukken izciydim. 15 yaşındayken otostopla Kızılcahamam’a gidiyorduk. Son ayrımda da Çamlıdere diye bir ayrım vardı, bir mezarlık vardı ve orada bir ampul yanardı.(yanıkköy mezarlığından bahsediyor)  İzciyken bütün arkadaşlarım ve ben çok korkardık o mezarlıktan, orada otostop çekmekten. "Türkiye çok güvenli bir yerdi" Ama Türkiye çok güvenli bir yerdi. Yılda 52 hafta var, 52 kampım vardı. O mezarlık çok önemli benim hayatımda çünkü kimsenin olmadığı bir gece ben oraya gittim. Sonra da Karşıyaka mezarlığına gitmeye başladım Ankara’da.” şeklinde konuştu. "Çok şey keşfettim" Taylan “Neydi seni oraya çeken şey?” sorusunu yöneltti. Öngel “O kadar korktum ki bunu çözmem lazımdı. Çok korkuyordum gece özellikle. Yapay korku uyaranları… Bir perde oluşturuyor. Bir süre sonra anlatılan en absürt hikayeye bile inanıyorsun.” ifadelerini kullandı. Taylan “Aşabildin mi?” diye sordu. Öngel ise “Tabii tabii. Sonra mezarlıkları keşfetmeye başladım. Bunun bir kültür olduğunu, insanların vedalaşma kültürünün böyle yaşandığını, bu vedalaşma kültürünün yaşantıya ilişkin bize bir sürü ipucu, bilgi verdiğini fark ettim. Şehirlerin en yeşil yerlerinin mezarlıklar olduğunu… Yurt dışına gitme şansım oldu meslek icabı. Bir sürü şehir… Hepsi birbirinden farklı ama benzer duygular taşıyor. Hatta resmi dini olmayan yerlerin bile bir dönem çok benzer bir vedalaşma duygusunu hatırlattığı ve o vedalaşmaya duydukları saygıyı gösteren yerler olduğunu keşfettim.” yanıtını verdi.