İnsan tacirlerinin elindeki kurbanlar
Pakistan'dan yola çıkıp, İran ve Türkiye üzerinden Yunanistan'a geçmek isteyen, ancak Türkiye'de yakalanmalarıyla bu amaçlarına ulaşamayan bir grup Pakistanlı, diğer binlerce insan gibi kısıtlı imkanlarına rağmen kurdukları hayaller uğruna binlerce doları gözden çıkararak kendilerini insan tacirlerinin eline teslim ettiler ve bu tehlikeli yolculuğa umutla adım attılar.
Yolculuk boyunca kimi zaman yoğun kış koşullarında ölüm pahasına günlerce yürümek zorunda kalan, bazıları yolculuk sırasında esir düştükleri mafya tarafından ölümle tehdit edilen yaklaşık 30 kişilik Pakistanlı grup, Türkiye'ye girdikten sonra insan tacirleri tarafından terk edildiler ve ardından polise yakalandılar.
-PAKİSTAN'DAN BAŞLAYAN "UMUDA YOLCULUK"TA YAŞANANLAR-
Yakalanmalarının ardından Ankara'daki Pakistan Büyükelçiliğine getirilen ve gerekli belgelerin hazırlanmasının ardından bugün İstanbul üzerinden ülkelerine yollanması planlanan Pakistanlılar, yaşadıklarını ve duygularını AA muhabirine anlattılar. Pakistanlılar, İran'dan Türkiye'ye girdikten sonra insan tacirlerinin kendilerini terk ettiğini ve daha sonra polise yakalandıklarını belirtirken, gruptan Daha Zabil adlı Pakistanlı, fakir ailelerden geldiklerini, insan tacirleri tarafından kendilerine, Yunanistan'a vardıklarında çok para kazanacakları garantisi verildiğini söyledi.
Bu hayallerle ellerindeki tüm imkanları zorlayan Pakistanlı grup, yolculuğa çıkmadan kaçakçılara 10 bin dolar ödeme taahhüdünde bulunduklarını, bu paranın bin dolarını peşin verdiklerini, kalan 9 bin dolarını Yunanistan'a varınca ödemeyi vadettiklerini ifade ettiler. Pakistanlı kaçakçılar tarafından önce İran'a kaçırıldıklarını, oradan da İran'daki kaçakçılar aracılığıyla Van'a sokulduktan sonra farklı kentlere dağıldıklarını ve insan tacirlerince yalnız bırakıldıklarını anlatan Pakistanlılar, ardından Türk polisi tarafından yakalandıklarını belirttiler.
-5 GÜN BOYUNCA KARDA YÜRÜYÜŞ... MAFYANIN TEHDİTLERİ-
Pakistanlıları, "umuda yolculukları" sırasında birbirinden çetin zorluklar da bekliyordu. Gruptan Muhammed Şaban, İran'dan Türkiye'ye geçmek için 4-5 gün boyunca kar ve buzda yürümek zorunda kaldıklarını, bu sürede arkadaşlarından sakat kalanlar olduğunu anlattı.
Zabil de, İran'da bazı arkadaşlarının mafyanın eline düştüğünü, ailelerinin mafya tarafından aranarak para istendiği ve ölüm tehditlerinde bulunulduğunu iddia etti. Zabil, mafyanın, istedikleri para gönderilmediği zaman ellerindeki kaçakları ya öldürdüklerini ya da işkence yaptıklarını söyledi.
Ziya ür Rahman adlı Pakistanlı da, mafyanın ellerindeki kaçakları serbest bırakmak için 10 ila 15 bin dolar para istediklerini öne sürdü. Rahman, kendileri gibi hayale kapılarak Batıya yasa dışı yoldan göç etmek amacıyla insan tacirlerine para ödeyenlere bir de tavsiyede bulunarak, "Kaçakçılar çok kötü insanlar. İnsanların parasını yağmalıyorlar. Hayatlarını kaybedenler var. Hiç kimse bu yolculuğa çıkmasın" diye konuştu. Muhammed Şaban, şimdi ülkelerine döndükten sonra amaçlarının iş bulup çalışmak olduğunu belirtti.
-"TÜRKLER BİZE 'KARDEŞLERİ' GİBİ DAVRANDI"
Pakistanlı kaçaklar, Türkiye'de bulundukları sürece Türk yetkililerin kendilerine çok iyi davrandıklarını ve adeta "kardeş" muamelesi gördüklerini de kaydettiler. Zabil, "Türkler bize 'kardeşleri' gibi davrandı, yemek verdiler, tedavi ettiler" dedi. Bu arada, Pakistan Büyükelçiliği yetkilileri, grubun yakalanmasının ardından Türk polisinin kendilerine bilgi verdiğini ve kaçakların aileleriyle temas kurulduğunu, Türk yetkililerle işbirliği kurularak gerekli dönüş belgelerinin hazırlanmakta olduğunu ve Pakistanlıların bugün Pakistan Havayolları ile ülkelerine geri gönderilmelerinin planlandığını söylediler. Büyükelçilik yetkilileri, Batıya Türkiye üzerinden göç etmek isterken Türkiye'de yakalanıp ülkelerine gönderilmek üzere büyükelçiliğe her ay ortalama 200 civarında Pakistanlının geldiği bilgisini verdiler.
-PAKİSTAN BÜYÜKELÇİSİNİN AA'YA DEMECİ-
Pakistan'ın Ankara Büyükelçisi Seyid İftihar Hüseyin Şah da, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu durumdan ne Türk, ne Pakistan hükümetinin sorumlu olduğunu vurgulayarak, "Sorunun farkındayız. Bu belanın üstesinden gelmek için çok etkili önlemler alınıyor" diye konuştu. Hüseyin Şah, Pakistan İçişleri Bakanı Eftab Ahmed Han Şerpo ile İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun bu konuyla ilgili olarak sürekli görüştüklerini belirtti. Şerpo'nun 25 Nisanda bu amaçla Türkiye'ye geleceğini kaydeden Büyükelçi, bu görüşmelerin, iki hükümetin bu sorundan duyduğu endişeyi ortaya koyduğunu ifade etti.
Pakistan Büyükelçisi, insan kaçakçılığının küresel bir sorun olduğuna işaret ederek, bu sorunla etkin mücadele için uluslararası işbirliğinin önem taşıdığını söyledi. Büyükelçi Hüseyin Şah, Türkiye ve Pakistan'ın karşılıklı oturup, bu sorunla mücadeledeki zayıf noktaları tespit etmeleri ve konunun daha sıkı üzerine gitmelerinin önemini de dile getirdi.
-TÜRKİYE'DE 4'LÜ TOPLANTI PLANI-
Öte yandan, Pakistan Büyükelçiliği yetkililerinden edinilen bilgiye göre, Türkiye, Pakistan, İran ve Yunanistan İçişleri bakanlarının, insan kaçakçılığıyla mücadelede alınacak önlemleri masaya yatırmak üzere 25 Nisan'da Türkiye'de bir araya gelmeleri öngörülüyor. Toplantının hangi kentte yapılacağının henüz açıklık kazanmadığı ifade ediliyor.