Bugün bir öğretmenimizi hayattan koparan ne basit bir öfke krizi, ne failin öğrenci ya da veli oluşu ile ilgilidir.
Toplum olarak hayatımızın her aşamasında evde, sokakta, iş yerlerinde her gün karşı karşıya kaldığımız şiddet olgusunun uzun süredir okullarımızda da goruluyor olması  meslektaşlarımızın şiddetin hedefi haline gelmesine neden olmaktadır.

 Son zamanlarda artan öğretmene yönelik şiddet vakaları, toplumumuzun değerlerine yönelik ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Eğitim çalışanlarının işlerini güven ve huzur içinde yapmaları, öğrencilerin de güvenli bir ortamda eğitim almaları en temel haklarıdır.

Yüce dinimiz İslam, ilmi, eğitimi ve öğretmenleri son derece değerli gören bir din olarak, öğretmene yönelik şiddeti kesinlikle reddeder.
 Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in "Bir kimse ilim tahsil ederek kalkar, sonra ilmini öğretir ve öğrenenlere öğretir. O kimse cennete girer." buyurarak öğretmenliği nasıl kutsal bir meslek olarak gördüğünü bizlere hatırlatmaktadır.

 Eğitim kurumlarında şiddetin önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması, eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin hukuki olarak caydırıcı cezalarla önlenmesi gerekmektedir.
Çocuklarımızın ve toplumumuzun geleceği için, eğitimde şiddete karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz.

Bu sebeple, öğretmene yönelik şiddeti kınıyor ve birlikte hareket ederek bu tür davranışların önlenmesi için ciddi adımlar atılmasını talep ediyoruz.
Eğitim çalışanlarımıza yönelik şiddet konusunda tüm kamuoyunu birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz 

Menfur bir saldırıda hayatını kaybeden  İbrahim Oktugan öğretmenimize Allah'tan rahmet, başta ailesi olmak üzere tüm meslektaşlarımıza ve eğitim camiasına başsağlığı diliyoruz.