UZUN SÜRE DEVAM EDEN DİZ AĞRILARINA DİKKAT !
Eklemlerde kemik yüzeyleri kaplayan ve ayrıca eklemin rahat bir şekilde hareket etmesini sağlayan kaygan özelliği olan kıkırdak dokunun aşınması ve özelliğini yitirmesidir. Eğer bu aşınma diz ekleminde meydana gelirse buna diz kireçlenmesi denir.
Diz kireçlenmesi 50 yaş üzerindeki kişilerde yani belli bir yaşında üzerinde olan kişilerde daha sık görülür. Orta ve ileri yaşın hastalığı olan diz kireçlenmesi 40 yaşından önce nadiren görülür.
Diz ağrıları yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiler. Yürürken ve merdiven çıkarken oluşan ağrı ve beraberinde ileri derecede hareket kısıtlanmasına neden olur. Dizler vücudun yük taşıyan en büyük eklemidir. Yürüme sırasında dizlere vücut ağırlığının 3 katı oranında yük binmektedir. Diz eklemi kireçlenmesi olan kişilerde dizlere binen bu yük nedeniyle ağrı şiddetli bir duruma gelir.
Diz kireçlenmesi belirtileri;Yürümekte zorlanma,ağrı,hareket kısıtlılığı,tutukluk,şişlik ve yanma hissi.Fakat ağrı en belirgin belirtidir.İlk başlarda hareket edildiğinde veya günün ilerleyen saatlerinde meydana gelir ve dinlenildiğinde rahatlama olur. Eklem kıkırdağında oluşan bozukluklar ilerlese merdiven çıkarken,yük taşırken, yokuş yukarı çıkarken ve hatta istirahat halindeyken bile ağrı hissedilebilir.
Diz kireçlenmesi birçok faktör nedeniyle meydana gelebilir.Bu faktörlerden bazıları;ilerleyen yaş,diz çevresindeki zayıflamış kaslar,osteoartrit, romatoid artrit, travma, kıkırdağın ölümü,aşırı aktivite yapılması,fazla kilo gibi...
Diz kireçlenmesi tanısında öncelikle hastanın öyküsü dinlenir ardından detaylıca uzman doktor muayenesi gerekir.Ayrıca röntgen ve gerekli durumlarda manyetik rezonans görüntüleme ve bazı kan tetkikleri yapılır.
Op.Dr.Alperen Korucu,''Tedavi için 65 yaş üstü kişilerde diz eklemine artroplasti (protez cerrahisi) ameliyatları uygulanır. İlaç tedavisi, eklem içi enjeksiyon ve fizik tedavi uygulamasına cevap vermeyen kişilerde protez ameliyatı iyi bir seçenektir.Uygulamalarda önem taşıyan noktalar;hastanın kilosu,yaşı,genel durumu ve hastalığa eşlik eden sistemik hastalığı bulunup bulunmadığıdır.''dedi.