Deniz Baykal İstifa etti
Siyasetle yatan, siyasetle kalkan ve var oluş sebebi siyaset haline gelen biri için gerçekten dramatik bir son... Baykalın istifasıyla sonuçlanan olaylar zinciri tarihçiler tarafından Türk siyasal hayatının en önemli hadiselerinden biri olarak kaydedilecek.
İstifa olayının sıcaklığıyla Baykal Hadisesi tam olarak tartışılmazken aslında kaset iddialarından çok daha vahim bir durum var ortada. Deniz Baykal fenomenini daha iyi anlayabilmek için bazı istatistiklere bakmakta fayda var.
Deniz Baykal, 72 yaşında, ömrünün 37 yılını siyasete vermiş. 1973 seçimlerinde 35 yaşında önce milletvekili sonra da bakan olmuş. TBMMnin en tecrübeli ismi.
18 yıldır CHP genel başkanı. İnönüden sonra en fazla CHP genel başkanlığı yapan isim.
Bülent Ecevitin 8 yıl CHP genel başkanlığı yaptığı düşünüldüğünde Baykalın 18 yılının anlamı çok daha iyi görülecektir.
Deniz Baykal, CHP genel başkanı olduğundan bu yana toplam 8 seçime girdi ve bu seçimlerin hiçbirini kazanamadı.
ERDAL İNÖNÜYÜ YENEMEYİNCE CHPYE GENEL BAŞKAN OLDU
Deniz Baykal 1987 seçimlerinde parlamentoya girip, SHP lideri Erdal İnönüye dünyayı dar ederken partiyi üst üste kongrelere götürdü. SHP bu dönemde yoğun bir iç iktidar mücadelesi yaşadı ve enerjisinin büyük kısmını kendi içinde tüketti.
Deniz Baykal, bu kongrelerin hiçbirinde başarılı olamadı ve en sonunda CHPyi yeniden açtırarak bu partinin genel başkanlık koltuğuna oturdu.
27 Mart 1994 yerel seçimlerinde büyük hezimete uğrayan Deniz Baykal bu defa çareyi SHPle birleşmekte aradı ve SHP, CHPye iltihak etti.
BİR BÖLEN VE 27 MART 1994 YEREL SEÇİMLERİ
CHP 27 Mart 1994 seçimlerinde sosyal demokrat oyları bölerken Baykalın büyük iddialarına rağmen ilk seçiminde % 4.6 oranında bir oy almıştır.
Ankarada Melih Gökçek 6.471 oyla SHP adayı Korel Göymen karşısında Büyükşehir belediyesini kazanırken, CHP adayı Ali Dinçer 30 bin oy alarak bir anlamda Gökçekin başkanlık yolunu açmıştır.
1994 yerel seçimleri pek farkında olunmasa da yeni bir tarihin ve yeni bir Türkiyenin ilk işareti olmuştur.
DÜNYADA YENİ SOL, TÜRKİYEDE YENİ CHP VE 24 ARALIK 1995 SEÇİMLERİ
24 Aralık 1995 seçimleri CHP ve Baykal için tam bir kâbus olmuştur. SHP-CHP birleşmesi Baykalın CHPsindeki eriyişi durduramamıştır.
Baykal bu seçimlerde ilk defa Ben Deniz Baykal: Benim de bir ailem var diyerek, eşi, çocukları ve torunlarıyla bir seçim afişinde yer almıştır.
Baykal seçim öncesinde İsmail Cemide yanına alarak değişim ve yenilik vaadinde bulunmasına rağmen seçimlerden sonra bu sözlerini unutmuştur.
1995 seçimlerinde CHPnin temel sloganı Yeni CHP: Yeni Türkiye olmasına rağmen Baykal kısa sürede statükoya sarılmış ve eski arkadaşlarının tümünü yeniden partiye davet etmiştir.
Baykal seçim öncesi merkez sağ siyaseti yerden yere vururken 28 Şubat sürecinde bu siyasete kerhen de olsa destek vermiştir.
CHP 24 Aralık 1995 genel seçimlerinde % 10.7 ile zorlada olsa barajın üzerinde tutunmuştur.
ATATÜRKÜN PARTİSİ BARAJIN ALTINDA: 18 NİSAN 1999 YEREL VE GENEL SEÇİMLERİ
28 Şubat süreci sonrasında kurulan ANAP-DSP-DTP hükümetinin, CHPnin verdiği gensoru önergesiyle düşürülmesi sonucu DSP azınlık hükümeti ülkeyi seçime götürmüştür. Öcalanın yakalanmasının olağanüstü koşullarında yapılan 18 Nisan 1999 seçimlerinde CHP ilk defa barajın altında kalmış ve TBMMde temsil edilmemiştir.
CHP bu seçimlere oy verme, karar ver sloganı ile girerken propaganda sürecinde kullanılan temel mesaj CHPnin Atatürkün partisi olması cümlesidir. CHP, bu seçimlerde kampanya süresi boyunca tek bir Baykal fotoğrafı kullanmamıştır.
Baykal seçimlerden iki gün önce gazetelere tam sayfa ilanlar vererek Atatürk resmi ile oy istemiştir. Bu tavır diğer partilerde kızgınlığa yol açarken Ecevit bu duruma Atatürkçülük bir partinin tekelinde olmayacak kadar büyüktür demek suretiyle tepki koymuştur. .
Seçmen Baykalın sözünü ilk defa tutmuş ve CHPyi % 8.7 oranıyla TBMM dışında tutmaya karar vermiştir.
ŞEYH EDEBALİ AÇILIMI VE 3 KASIM 2002 SEÇİMLERİ
3 Kasım 2002 seçimleri Türkiye siyasetini derinden etkilemiştir. Seçmen, siyaseti yeniden yapılandırırken, Türkiye uzun bir aradan sonra yeniden iki partili bir parlamentoya dönmüştür.
Seçimler öncesinde Baykal bu defa Anadolu solu kavramını keşfetmiş ve partisini sağa açmaya karar vermiştir.
Anadolu solu açılımı kapsamında ilahiyatçı Yaşar Nuri Öztürkü partisine davet eden Baykal, propaganda sürecinde Şeyh Edebaliden alıntılar yaparak bir anlamda muhafazakâr seçmene göz kırpmıştır.
Seçimlerden sonra, seçim öncesi vaatlerini bir kez daha unutan Baykal, Anadolu solu ve Edebali sözcüklerini bir kez olsun ağzına almamıştır. Yaşar Nuri Öztürk Hocada bir müddet sonra CHPden istifa etmiştir.
CHP bu seçimlerde % 19.4 oranında bir oy almış ve tek başına iktidar vaadinden, tek başına muhalefete düşmüştür.
LAİKLİK TEHLİKE ALTINDA VE 28 MART 2004 YEREL SEÇİMLERİ
DSPnin sandıkta çökmesi ve CHPnin solun tek partisi olmasına rağmen CHP 2004 yerel seçimlerinde de umduğu sonucu alamamış ve yeni bir hayal kırıklığına uğramıştır.
Baykal yerel seçimler öncesinde belediyelerin sorunlarını konuşmaktan daha çok genel ülke meselelerini konuşmuş ve laikliğin tehlike altında olduğunu ileri sürmüştür.
CHP bu seçimlerde elindeki bazı belediyeleri de kaybetmiş ve sol seçmeni kendisinden iyice soğutmuştur. CHP bu seçimlerde % 18.2 oranında bir oy alırken, 16 Büyükşehir belediyesinden 2sini, 65 il belediyesinden 6sını, 847 ilçe belediyesinden 125ni kazanabilmiştir. Rakamlara bakınca başkaca yoruma gerek yok sanırım.
CUMHURİYET TEHLİKE ALTINDA VE 22 TEMMUZ 2007 GENEL SEÇİMLERİ
3 Kasım 2002 seçimleri öncesi Şeyh Edebali açılımı yapan Baykal, 22 Temmuz seçimleri öncesi eşi başörtülü birini Çankayaya çıkarmama mücadelesine girmiştir.
Adalet ve Kalkınma Partisinin Cumhuriyetin kazanımlarını gerilettiğini savunan Baykal, Cumhuriyet için genel bir seferberlik ilan etmiştir.
Baykal seçimler öncesi yapılan çok sayıda Cumhuriyet mitingine, büyük medya desteğine ve DSP ittifakına rağmen ancak % 20.9 oranında bir oy alabilmiştir.
DÖNÜLMEZ AKŞAMIN UFKU VE 29 MART 2009 YEREL SEÇİMLERİ
1999 seçimleri öncesinde Atatürkün partisi olmaktan, 2002de Anadolu solundan, 2004te laikliğin tehdit altında olduğundan, 2007de Cumhuriyetin geriletilmesinden bahseden Deniz Baykal 29 Mart 2009 yerel seçimleri öncesinde maziyi yok sayarak çarşaf açılımı yapmıştır. Çarşaflı bayanları partisine davet eden Baykal, bu kadınlara CHP rozeti takmıştır.
Sosyal demokratlar 2009 seçimlerinde yeni bir hayal kırıklığına uğrarken seçim sonrasında Baykal hiçbir şey olmamış gibi genel başkanlığına devam etmiştir.
18 yıllık bilânço özetle böyle... Fazla söze gerek var mı?.