1.Din hizmetleri sempozyumu yapıldı
Toplantıda gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, yaz kuran kurslarındaki yaş sınırı dahil, din eğitimi ile ilgili her türlü konunun toplumun tüm kesimleri tarafından ön yargılardan uzak bir şekilde tartışılması gerektiğini söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığı dışında toplumun din eğitimi ihtiyacını karşılayan başka bir kurum bulunmadığının altını çizen Bardakoğlu, bu anlamda verilen hizmetin ise yeterli olmadığını söyledi.
"Diyanet İşleri Başkanlığı din kurumu değil, din hizmeti kurumudur." diyen Bardakoğlu, amaçlarının topluma din hizmetini en iyi şekilde vermek olduğunu söyledi. Sempozyuma 100'ün üzerinde bilim insanı katılacağını, 75 tebliğin tartışılacağını belirten Bardakoğlu, verilen din hizmetinin masaya yatırılacağını aktardı. Bardakoğlu, "Topluma daha iyi, etkin, kuşatıcı, güler yüzlü din hizmetini nasıl sunarızı tartışacağız" diye konuştu.
Din eğitiminin de Diyanet İşleri Başkanlığı'nın görev alanına girdiğine dikkat çeken Bardakoğlu, bu çerçevede camilerdeki vaaz ve hutbeler ile yaz Kur'an Kurslarına değindi. Yaz Kuran Kursları'na yaklaşık 1.5 milyon çocuğun katıldığını belirten Bardakoğlu, "Çocuklarımız buralarda sadece Kuran öğrenmiyor. İyi insan, iyi evlat, iyi komşu, iyi vatandaş olmayı da öğreniyor. Ama bu faaliyetlerin toplumun din eğitimi ihtiyacının tamamını karşıladığını söyleyemeyiz. Şu anda toplumun din eğitimi ihtiyacını karşılayan başka bir kurum da yok." şeklinde konuştu.
Toplumun din eğitimi ihtiyacının bir realite, sosyal olgu olarak kabul edilmesi gerektiğini vurgulayan Bardakoğlu, "Bunun nasıl karşılanması gerektiğini tartışmalıyız. Din eğitimi konusuna ön yargısız olarak yaklaşmalı, her türlü fikre açık olmalıyız." dedi.
"Din eğitimi nasıl olmalı?" sorusuna cevap aranması gerektiğini dile getiren Bardakoğlu, "Kimse kimseyi itham etmeden, hiçbir kurum mahkum edilmeden sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmalıyız. Kurumları yıpratmadan, ön yargıların esiri olmadan tartışmalıyız. Din hepimizin ortak payı ve değeridir." ifadesini kullandı.
Din konusunun toplumu oluşturan her ferdi yakından ilgilendirdiğinin altını çizen Bardakoğlu, "Toplumu din eğitimine karşı ve taraf olanlar diye iki kutuplu düşünürsek, gösterirsek olayı anlamamış oluruz. İnsanların bireysel olarak dinin şurasında ya da burasında yer alması önemli değil." dedi.
Bardakoğlu, bir gazetecinin "Avrupa'da din eğitimi anaokulundan başlıyor. Türkiye'de yaz Kuran kurslarında 12 yaş sınırı var" şeklindeki sözleri üzerine ise, "Din eğitimini kimler almalı, nerede almalı, nasıl almalı?. Bu önyargısız tartışılsın. Mesela (Bu sınırlar gereklidir) diyenler olabilir, (gerekli değil) diyenler olabilir. Yaş sınırı 12 değil de 15 olsun, ya da 10 olsun diyenler olabilir. Toplum tartışır. Biz de bu tartışmalardan ayrı ayrı istifade ederiz. Ayrıca bu konuda karar verecek olan Diyanet İşleri Başkanlığı değildir. Siyasi iradedir, yasama organıdır. Bize görüş sorarlarsa bizde o konuda toplumun ortak taleplerini ve o konudaki ihtiyaçlarını ifade ederiz. Biz kişisel kanaatlerimizden ziyade, toplumun genel ihtiyaçlarını ve sorunlarını aktarırız." diye konuştu.
Bardakoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı Teşkilat Yasası'nın 2008 yılında çıkmış olacağını ümit ettiğini söyledi. "Biz yasamanın da, siyasetin de dışındayız." diyen Bardakoğlu, ilgili mercilerin yasaya son şeklini vereceğini kendilerinin de konuyla ilgili görüşlerini bildireceklerini aktardı.