Ak parti teşkilat toplantısı sona erdi./Foto Galeri

AK Parti Ankara İl Başkanlığınca, Kızılcahamam'daki Asya Termal Otel'de düzenlenen Teşkilat eğitim  ve "Ocak Ayı İl Danışma Meclisi Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, "Artık iki haneli enflasyondan tek haneli enflasyona geçildiğini" anımsatan Çağlayan, bu nedenle iş yapan herkesin hesabını çok iyi yapması ve kar marjlarını düşük tutması gerektiğini ifade etti. Türkiye'nin, uyguladığı enflasyon politikasını sürdürmesi gerektiğine işaret eden Çağlayan, "Bütün dünyada 'Güney Asya Kaplanları', 'Çin Mucizesi' diye adlandırılan mucizelerin benzerini Türkiye, AK Parti Hükümeti döneminde yaşayacak" dedi.       Çağlayan, cumhuriyet tarihinde ilk kez Türkiye "sanayi envanteri" ve "sanayi stratejisi" çalışmasını yaptıklarını belirterek, "Türkiye'de 270 bin sanayi işletmesi var. Buralarda kaç kişi çalışıyor, ne kadar iş yapılıyor, bunlarla ilgili maalesef bir bilgi yok. Envanter çalışması, Türkiye'nin kaynaklarının belirlenmesi ve verimli hale getirilmesi için yapılacak. Bunun ardından Türkiye'nin yeni bir sanayi stratejisi oluşturulacak" diye konuştu.       Merkez Bankası'nın İstanbul'a taşınması konusundaki tartışmaları da hatırlatan Çağlayan, "Şu bilinmelidir ki, Merkez Bankası'nın bağımsızlığı AK Parti döneminde sağlanmıştır" dedi.       Birçok finans kurumunun genel merkezinin İstanbul'da bulunduğunu hatırlatan Çağlayan, "Bir bankanın yönetiminde olan ve o bankanın genel müdürlüğünün İstanbul'a taşınmasına ses çıkarmayanlar, Merkez Bankası'nın İstanbul'a taşınması gündeme gelince ortalığı feverana veriyorlar. Madem öyle bir niyetiniz vardı, niye İş Bankası'nın taşınmasına tavrınızı koymadınız" diye konuştu.       Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek de Merkez Bankasının taşınmasıyla ilgili olarak 'Başbakan Tayyip Erdoğan'ın bir açıklaması olduğunu ancak konunun henüz Bakanlar Kurulu'nun önüne gelmediğini' söyledi. İstanbul'un finans merkezi olması konusunda değerlendirmelerin yapıldığını dile getiren Çiçek, "Eğer, büyük kazanda bir şey varsa küçük kazanlara da düşer. Eğer büyük kazanda bir şey yoksa, Türkiye batıyorsa ne Ankara'da olmasının, ne de İstanbul'da olmasının bir anlamı var. Meseleye biraz böyle bakmak gerekir" diye konuştu.       Çiçek, 1991 yılında Turgut Özal döneminde 55'e çıkarılan emeklilik yaşının daha sonraki dönemde "popülizm uğruna" 38'e indirildiğini, sosyal güvenlikte günümüzde yaşanan sürecin bu tür kararlardan kaynaklandığını savundu